osmtarihim

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN




HAYATI


Kanuni Sultan Süleyman 27 Nisan 1495 günü Trabzon’da doğdu. Sultan Süleyman, yuvarlak yüzlü, ela gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı. Kanuni Sultan Süleyman devri, Türk hakimiyetinin doruk noktaya ulaştığı dönem olacaktır. Küçük yaşlardan itibaren büyük bir titizlikle büyütülen Süleyman, benzersiz bir terbiye ve tahsil gördü. Tarih, fen, edebiyat ve din derslerinde uzmanlaştı. Kısa bir süre sonra Kefe Sancakbeyliğine atandı.

Yavuz Sultan Selim’in taht için kardeşleri ile mücadelesi sırasında İstanbul’a gelerek ona vekalet etti. Ayrıca Yavuz’un Mısır seferinde Rumeli’nin muhafazası ile görevlendirildi. 30 Eylül 1520′de, babası Yavuz Sultan Selim’in ölümü üzerine tahta geçti. Tahtın tek varisi olduğu için herhangi bir taht çekişmesi yaşamamıştır.

Sultan Süleyman, içerideki isyanları kısa sürede bastırıp Avrupa seferine çıktı. 1521′de, Fatih’in bile zaptedemediği Belgrad şehri fethedilerek Orta Avrupa’nın yolu açıldı. Bir yıl sonra Haçlıların son kalesi olan Rodos fethedilerek Akdeniz’in bir Türk gölü olmas yolunda önemli bir adım atıldı. 1526′da 100 bin kişilik ordusu ve 300 topu ile beraber Mohaç Ovası’nda Avrupa’nın en düzenli ordusu ile karşılaştı. Bu büyük savaşta Macar ordusunu sadece 2 saatte mağlup eden Kanuni, 20 Eylül’de Macar başkenti olan Budin’e girdi. Daha da ilerleyerek Viyana muhasara edilse de, kış mevsiminin yaklaşması ve gerekli teçhizatın getirilmemesinden dolayı geri dönüldü.

1534′de Safeviler üzerine sefere çıkan Kanuni, Bağdat, Basra ve Tebriz’i zapetti. 1537′de İtalya seferine çıkarak, Otranto’ya kadar ilerledi.

Karalarda üstünlüğü ele geçiren Kanuni, Barbaros Hayreddin Paşa vasıtası ile Akdeniz’i de bir Türk gölü haline getirdi. Barbaros, 1538′de Avrupa’nın kurmuş olduğu en büyük haçlı donanmasını Preveze’de denize gömerek Akdeniz’i bir Türk gölü haline getirdi. Ayrıca Hindistan’a da sefer düzenleyen Kanuni, Avrupalıları Hindistan’dan bir süre uzak tutmayı başardı.

Kanuni Sultan Süleyman, ihtiyar ve hasta bir halde iken 1566′da Zigetvar seferi çıktı. Bünyesi artık iflas eden bu büyük Sultan, top sesleri içerisinde vefat etti. Ölümü ordudan bir süre saklandı. Daha sonra, kalbi Budapeşte’ye, naaşı ise Süleymaniye’ye defnedildi.

VİYANA KUŞATMASI

 

Macaristan'ın Türkler tarafından fethi Avusturya ile Türkleri karşı karşıya getirdi. Mohaç Savaşı'ndan sonra Macaristan bir tampon bölge haline gelmişti. Avusturya Arşidükü Ferdinand, Macaristan'ın Osmanlı hakimiyetine girmesini istemiyordu. Ferdinand, Şarlken'in de desteğiyle Jan Zapolya'yı tanımadı ve Budin'e girdi. Karşı sefere çıkan Kanûnî Sultan Süleyman Budin'i geri aldı. Savaşmayı göze alamayan Ferdinand ve Şarlken Avusturya'nın başkenti Viyana'ya kaçtılar ve Viyana kuşatıldı (26 Eylül 1529).

Kış mevsimi yaklaştığı için 16 Ekim günü kuşatma kaldırıldı. Osmanlı Devleti, Viyana kuşatmasından bir sonuç elde edememesine rağmen, Macaristan'daki durumunu güçlendirmiş ve Avrupa'nın karşı saldırı yapmasını engellemiştir. 

Macaristan üzerindeki emellerinden vazgeçmeyen Ferdinand, Kanûnî'ye bir elçi göndererek Macaristan'ın kendisine verilmesini istedi. Buna karşılık vergi vermeyi kabul ediyordu. Bu talebi karşısında olumsuz cevap alan Ferdinand Budin'i kuşattı.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol