osmtarihim

Aksaray


Aksaray Melik Gazi Hangâhı





 

Aksaray Şeyh Hamit Mahallesi, Güzel Baba Sokak’ta, Baba Yusuf Türbesi’nin bitişiğinde yer almaktadır. Kaynaklarda Melik Mahmud Gazi Hangâhı olarak geçen bu yapı halk arasında Darphane olarak anılmaktadır. 

Bu yapının ne amaçla yapıldığı anlaşılamamaktadır. Planı yan mekanlı, zaviyeli camilere benzemektedir. Aynı zamanda Konya Sahip Ata Hangâhı, Afyon Boyalıköy Kureyş Baba Hangâhı ve Çorum Mecitözü Elvan çelebi Dergâhı ile plan bakımından benzerlik göstermektedir. Ancak bu yapılar Aksaray hangâhında olduğu gibi çini kaplı değildir.

Hangâhın kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak, yapının üzerinde bulunan çinilere dayanılarak XIII.-XV.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Hangâha ismini veren Melik Mahmud Gazi, Danişmendli hükümdarlarından Nizameddin Yağıbasan’ın oğlu olup, asıl adı Muzafferiddin Melik Mahmud Gazi’dir.

Hangâh, kesme ve moloz taşı ile tuğla karışımı bir malzemeyle yapılmıştır.Günümüze kalıntı olarak gelen bu yapının ortasında kubbeli bir mekân, bunun etrafında biri giriş olmak üzere üç eyvanı bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca güneydoğu köşesine bir, batı yönüne de iki oda eklenmiştir. Kuzeydeki girişin üzeri iki, diğer bölümler tek katlıdır. Kaynaklardan ve bazı kalıntılarda çinili olduğu öğrenilmektedir.

Ege Üniversitesi Sanat Tarihi bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bekir Deniz 1994 yılında yaptığı araştırma ile hangâhı ortaya çıkarmış ve planını çizmiştir.



Öresin Han (Aksaray)





 

Aksaray-Kayseri yolu üzerinde Alayhan’a 12, Ağzıkarahan’a 6 km. uzaklıktaki Öresin Hanı’nın kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır. 

Hanın cephesi ve portali yıkılmış, kitabesi de günümüze ulaşamamıştır. C.Erdman bu hanın XIII.yüzyıl sonlarında yapıldığını ileri sürmüştür.

Küçük ölçüde olan bu hanın avlusu bulunmamaktadır. 560 m2’lik hanın üzerini iki yüksek haçvari tonoz, alçalan bölümlerini de küçük tonozlar örtmektedir. İç mekanı beş nefli olup, Çay’daki hanın daha geç yapılmış bir örneğidir.




Aksaray Zinciriye Medresesi




 


Zinciriye Medresesi Karamanoğulları’ndan II.İbrahim bey tarafından (1424-1463) yaptırılmıştır. Zinciriye Medresesi eyvanlı ve açık avlulu medrese plan düzenindedir. Medrese yüksek duvarları ile dıştan kale görünümündedir. Ayrıca duvarların üzerinde taş mazgallar bulunmaktadır. Kesme taştan yapılmış olan medresenin ortasında dikdörtgen planlı, açık avluludur. Bu avlunun dört kenarında eyvanlar ve eyvanların arasında da revakların arkasında üzerleri kubbe ve tonoz örtülü 18 medrese odası sıralanmıştı. Sivri kemerlerle eyvanlar birbirlerine bağlanmışlardır. Eyvanların üzerinde Selçuklu üslubunda bitkisel motifler bulunmaktadır. Bunlardan mihrap yönündeki eyvanın cephesi geometrik, taş oyma motiflerle bezenmiştir. Ayrıca burada mozaik kakma çinilerin izleri de görülmektedir. 

Giriş avlusunun ekseninde sivri kemerli bir taç kapı ile içerisine girilen iki kubbeli dershane bölümü bulunmaktadır.

Medresenin portali çok ince bir taş işçiliği ile örgü motifleri, geometrik yıldızlarla bezenerek Selçuklu cephe portallerinin devamını göstermektedir. Portalin dış köşelerine birer sütuncuk, iki tarafına da hücreler eklenmiştir.

Medrese, Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarında hapishane olarak kullanılmış, bu nedenle de bazı yerleri de yıkılmıştır. Zinciriye Medresesi 1969 yılında Niğde Müzesi’ne bağlı müze deposu konumuna getirilmiş ve 1985 yılında da Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve Aksaray Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol